Sayfalar

23 Eylül 2019 Pazartesi

AES #4

zor bir hafta sonu oldu benim için. biraz sinir bozukluğu, biraz hayal kırıklığı, biraz gözyaşı filan. insan ne kadar "daha da kimse incitemez beni" diye düşünse de o iş öyle olmuyor maalesef.

neyse, gelelim ağaç evin yeni konusuna;

Özgür olduğunuzu düşünüyor musunuz? Özgürlük sizin için ne anlam ifade ediyor? Size göre özgür olmanın sınırı nedir?

özgürlük bence kendi arzularını gerçekleştirmek için seçtiğin yola koyulmak, yolda ise hiçbir soyut/somut engelin bulunmaması demek :) bence gerçekten çok, hayal gibi.

uyumlu olmak istediğimiz ya da zorunda bırakıldığımız bir toplum/aile/mahalle/inanç vs. vs. pek çok bağlam var. sorumluluklar var. kendi biricik hayatımızı tamamen kendi kurallarımızla mı çiziyoruz? hayır. yalnız kalmaktan korkuyoruz, eleştirilmek istemiyoruz ya da belki başımıza kötü bir şey gelme riskine karşı yapmak istediklerimizi rafa kaldırıyoruz. özgürlük için bir sınır olmamalı... özgürlük, gökyüzü gibi olmalı...

mesela bir kadınsanız, "kadın" olarak özgür yaşadığınızı düşünüyor musunuz? üstelik "özgür kadın" olmanın bu ülkede tamamen kabul görebileceğine inanıyor musunuz? 

erkek ve kadın eşit mi sorusu geliyor bir de akla... sizce eşit yaşayabilir miyiz? soruyorum sadece.

cumartesi akşamı benden 8 yaş büyükçe bir şahıs bana kadınların "fazla özgürleştiğinden" bahsediyordu, kadın gibi kadın bulmanın zorlaştığını anlatırken. söylesenize nereye kadar özgür olmalıyız kabul görmek ve saygı kazanmak için? ne giymeliyiz, ne konuşmalıyız, ne yaşamalıyız mesela?

ve fazla özgürleştiyseniz eğer, çok dikkat edin... çünkü birileri bundan gerçekten rahatsızlık duyuyor.

11 yorum:

  1. ve bu kişi eğitim görmüş, yabancı ülkelere gitmiş bol bol gezmiş, işi gereği çokça insanla tanışmış, birkaç yıl organizasyonlarda/gecelerde dans etmiş (yani özel hobileri ve yetenekleri olan), eli yüzü tavrı normal gözüken biri.
    kendinden de 10-15 yaş küçüklerle genelde sevgili olmuş :) yaş ilerledikçe kadınlar psikolojik sorunlu olabiliyor diyor... amaaan boşver, daha anlatmiyim. sinir küpü olcaz hep beraber :))))

    YanıtlaSil
  2. heeey bak amaaa kendini incittirmeme özgürlüğümüz de var. seni üzenlerden uzak duur :) bizim ülkede özgür kadın olmak ha ha haa :)

    YanıtlaSil
  3. Gayet güzel tanımlamışsınız özgürlüğü. "Arzularını gerçekleştirmek için yola koyulmak, soyut/somut engellere takılmadan"

    Lâkin o engeller var ve ister istemez ayağına takılıyor, kesiyor önunü. Bu durumda hiçbirimiz özgür değiliz.

    Hele kadınlar hiç değil. Özgürleşebilmek için algıların değişmesi lazım. Eşitlik, adalet kavramlarının toplumda yerleşmesi lâzım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle öyle...
      zor, güzel ülkemde çok zor :))

      Sil
  4. İşin acı yanı toplumda bu görüşe sahip olanları da yetiştiren ebeveynlerin biri anne. Biliriz ki her çocuk için özel olan babadan çok annedir ve ilk eğitimi anneden alır. Bu daha acı bir durum değil mi. Birey olarak özgürlüğü elinden alınmış kadın yetiştirdiği çocuğuna birey tanımını benimsetemiyor. Bunu tersine çevirmek başta anneler ılmak üzere biz ebeveynlerin görevi. Sevmeyi bilen, sevgi temelli bir nesil yetiştirelim ki bireyi birey olarak tanımlayabilsin. O zaman anlayacaktır ki özgürlük tüm bireyler içindir ve hepimizin ortak kaygısıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilk korunma, ilk beslenme, ilk ait olma, ilk bağ ve his hep anne... ve anneler/kadınlar bile bu konuya çok ilginç cevaplar verebiliyor :) birey olduğunun farkında olmayan çok kadın var çünkü. işte o zaman çocuklar da aileden bu şekilde yetişiyor, özgürlük kadına yakıştırılmıyor.

      Sil
  5. Aaaa ayyyyy okurken sinir geldi. Karşımda konuşsa elimde kalırdı.

    YanıtlaSil
  6. yazınızı sevdim. değindiğiniz önemli bir konu. o kişiye de kızdım bayağı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim yorumunuz için...
      keşke sadece bu kişi olsa. çok kişi var bu kafada maalesef :)

      Sil
  7. Zevkle ilgilendiğim bir konu üzerine güzel bir blogunuz var takibe aldım.Sizi de beklerim. https://dizifilmkitaptavsiye.blogspot.com/

    YanıtlaSil