Sayfalar

25 Eylül 2018 Salı

watchlist önemli tabii


bu piyano sahnesini "ölü gelin" filmini izleyenler hatırlayacaktır. ♥ victor'u seslendiren kişi johnny depp'miş. ölü gelini ise helena bonham carter seslendirmiş. bu ikili kesinlikle filmin gotik ve karanlık havasına çok yakışmış doğrusu :)

bu arada tim burton'ın kendine özgü ve sıradışı tarzına şapka çıkarsam da benim kişisel değerlendirmeme göre fazla uçuk ve garip. sıradan bir insanım en nihayetinde, hayallerim de o kadar geniş olmayabilir. affedin beni...

ayrıca beterböcek 2 çekiliyormuş, 88 yapımı olan ilk filmi izleyenler var mı aramızda? ben izlememiştim ama çok büyük bir kayıpsa memnuniyetle watchlistime alabilirim.

sevgiler...

23 Eylül 2018 Pazar

böyleyken böyle

dün akşam hiç beklemediğimiz bir kişi babamı aradı ve dedemin 1 haftadır yoğun bakımda olduğu, durumunun kötüleştiği haberini aldık. halamlarla bir süredir görüşmediğimiz için dedemin hastanede olduğunu da bilmiyorduk. babam hastaneye gitti. annemle ben evde kaldık.

dedeme karşı bir sevgi hissetmiyorum, hatta bende uyandırdığı en ufak bir duygu yok. babam ise bildim bileli kızgın. çocukluğundan, gençliğinden sık sık ve defalarca anlattığı mutsuz anıları var. neyse efendim, böyleyken böyle işte...

dedem dün vefat etti. artık o da hayatta değil. bir önceki gece rüyamda rahmetli babaannemi görmüştüm. saçları yeni kuaförden çıkmış gibiydi ve bakımlıydı. yüzü gülümsüyordu. normalde çok görmüyorum rüyamda babaannemi, o yüzden ilginç sanırım...

dedemle babaannem anlaşamadığı için uzun yıllar ayrı yaşadı ve beraber değillerdi. babaannem izmir'de tek, dedem ise halamların dibinde yani istanbul'da yaşamayı seçmişti. yani bu rüyayı nasıl yormalı, bilmiyorum ama babaannemi görmek beni mutlu ediyor.

babam bugün balıkesir'e doğru yola çıktı cenaze için. gitmeden konuşuyorduk, "dedemin en büyük emeği nedir senin üzerindeki?" diye sordum. "döve döve okuttu." dedi. "dövmese okumayacak mıydın?" dediğimde ise, "okurdum ama o aklıma soktu" dedi. (dövmek bu arada, gerçekten dövmek. dayak hobisiymiş adamın.)

ayrıca bazen fener maçlarına götürürmüş mesela dedem, ama götürürken de tam bilet parası ödememek için babamları çocuk gibi elinden tutuyormuş. utanırmış babam, kızarmış çok. böyle işte eski hikayeler...

17 Eylül 2018 Pazartesi

ateş ediyorum galiba dfkfjh

yakın bir zamanda doğum haritamı çıkarmıştım ücretsiz bulduğum bir siteden ve bu konuda biraz daha bilgilenmek istediğimi fark ettim. bugün araştırdığım konu ise gölge ve sentez burç ile ilgili.

sentez burcunuz kişiliğinizin baskın yönlerine işaret eder ve haritama göre aslan. yani özelliklerini yansıttığım element ateş, nitelik olarak da sabit.

haritamda su ve toprak elementim oldukça düşük, öncü ve değişken niteliğim ise epey eksik.

örneğin; sabit niteliğin yüksek olması esneklik ve tolerans azlığı, inatçılık, fikirlerde ve duygularda esneyememe, yeniliğe açık olmama gibi durumlara sebep olabilir. öncü niteliğin düşük olması cesaret eksikliği ve kendine güven duymamaya sebep olabilir. değişken niteliğin düşük olması ise kolay kestirip atan, değişime kapalı, toleransı düşük ve yine esnek davranmada problem yaşayabileceğimi gösteriyor.

işte bu noktada gölge burç hakkında bahsedebilirim çünkü gölge burç sizde eksik olan element ve nitelikleri tamamlamak için uygun olabilecek kişi ile ilgili tatlı bir ipucu niteliğinde! 

benim bu bağlamda yengeç, balık, oğlak ve başak burcu kişileri hayatıma almam daha olumlu gözüküyor. mantıksız da gelmedi sanırım :) bu kadar sabit bir insana biraz öncü ve değişken biri gerekiyor...

eğer siz de kendinize dair bu konuyu sorgulamak isterseniz, ben şu linke göre hesaplamamı yaptım:
http://solarlunarx.blogspot.com/2011/01/golge-ve-sentez-burc.html

*

ayrıca dinçer güner'i takip ediyorsanız sorumgeldi.com sayfasını duymuş olabilirsiniz. burada hayatınıza dair aşırı merak ettiğiniz bir konuda uzman astrologlardan oluşan ekibe soru sorabiliyorsunuz. tek bir konuyla bağlantılı olmak zorunda bu soru. örneğin; aşk, sağlık veya kariyer gibi... gerçekten upuzun bir cevap geliyor ve hayatınızdaki engelleri, fırsatları yani bunlara yönelik olan tüm ihtimalleri önünüze koyuyor. güzel hizmet bence :)








7 Eylül 2018 Cuma

zamanın içine karışmak

bugün kendim için güzel kararlar aldım. mesela 1 yıl evde oturduktan sonra sonunda bir kursa yazıldım. hem yeni insanlar, hem de yeni bir uğraş olacak hayatım için. gerçekten bu kaçak halim beni hep güvenli bölgede kalmaya itiyordu ve orada beklemeye daha fazla devam edemezdim. en kötü ne olabilir sonuçta? deneyip beğenmezsem onu o zaman düşünür ve yeni bir yol çizerim. kursu farklı bir zamana ertelemek de veya hiç beklentime uymazsa bırakmak da benim kendi tercihim. denemeden bilemem, yani DE NE ME Lİ YİM ...

madem yaşıyorum, öylece önümden süzülüp geçen zamanın içine karışmalıyım. herkes böyle yapmalı. çünkü kapalı kapılar ardında bütün gün internete ve televizyona gömülmenin hiçbirimize bir faydası olamaz. üstelik bir de öğlene kadar uyuyorsanız mesela, bu da gün çabuk bitsin diye yapılan (bazen benim de yaptığım) bir eylem. uyku, yarı ölüm değil mi sonuçta? peki o zaman?

ama bu blog iyi ki var, kendimi anlatmam ve anlattıkça daha çok kafama kazımam için her cümlenin açıkça söylenmesi gerekiyordu. o yüzden hiç saklamadım, gizlemedim yazarken. yavaş yavaş da olsa her şey değişiyor ve dönüşüyor. bu yıl hayatımda enteresan şeyler oldu aslında, hatta bazı arkadaşlarımın da öyle...

bence önemli bir deneyim de olabilir üzüldüğünüz şey. yani hayatınıza boşu boşuna girmemiştir diye düşünüyorum. belki hayatınıza aktarmanız gereken veya çözmeniz gereken bir şey vardır?

bir diğer kararım ise dudak yememek. şu an bile kendimi zor tutuyorum ama dudak kremi ile bunu halledicem. bildiğiniz farklı bir yöntem varsa, benimle paylaşın lütfen <3