29 Aralık 2018 Cumartesi

o la laaa!

yıllar yıllar sonra evimizde yeniden kurşun dökme etkinliği gerçekleşti :)) tarot da açtı kadın, kahve falıma da baktı. kadında her şey varmış, toplu paket yapalım dedik hjfghf  diyor ki "2 hafta sonra yine döktürmeniz lazım" hahahah biz o kadar delirmedik hanımmmm .....

yarın kıbrıs'a yolculuk var, bu da benim 2019 öncesi son postumdur. yılbaşını nerede ve nasıl kutlamaya karar verdiyseniz; bol bol eğlenin, gülün, için, tombala filan oynayın sevdiklerinizle. en güzeli aslında evde ve kalabalık yapılan kutlamalar <3

bugün şöyle bir kar küresi trenine rastladım, harbiden çok güzel. kar küresi koleksiyonuma pek de yakışırdı ama belki hediye arayışındakiler için iyi bir öneri olur dedim... ve blogcuğuma ekledim.

herkese mutluuu bir 2019 diliyorum şimdiden!!! haydiii çuff çufffff.


17 Aralık 2018 Pazartesi

affetmek

unutmadığım olaylar yüzünden bazı kişilere karşı kızgınlığımı yenemediğimi, o kişi ve olaylarla aslında hiç barışmadığımı fark ettim. kimi çocuklukta, kimi ergenlikte, kimi eski ilişkim veya işimde başıma gelmiş ama hala daha bir olay içinde veya bir konudan bahsederken aklıma ansızın düşecek kadar da sinsi...

keşke bu izlere sebep olmasalardı ama ondan daha önemlisi, keşke ben bu izleri bu kadar sahiplenmeseydim. neticede çoğu (belki de hepsi) düşünülmüş, planlanmış bir şekilde gelişen olaylar değildi.

bu yüzden ;

- o gün yediğim terliği,
- bir akrabamın beni küçük gören tavrını,
- eski iş arkadaşımın sayesinde kabus gibi geçen ayları,
- sorumlumun ukala hareketlerini,
- incitmek için sarf edilmiş nefret sözlerini,
- sevdiğim kişinin beni ne şekilde terk ettiğini...

(ve daha uzar gider)

tamamen geçmişte bırakmak istiyorum. hepsi yaşandı ve bitti.

bunların hepsi aslında geçti, eskide kaldı. kimse kimseyi tabii ki sevmek zorunda değil ama bizi mutsuz eden bir duyguyla da yaşamamalıyız.

zaman çok değerli...

11 Aralık 2018 Salı

aradığınız başlık bulunamadı

bu hafta dersim iptal. öyle hevesle öğreniyorum ki, beni gerçekten mutlu ediyor astroloji... "aferin be celibon, iyi yaptın" diyorum arada kendime! :) işsizlik dönemimi değerlendirmeliydim sonuçta. hatta çalışırken bile hafta içi veya hafta sonu boş vaktini kişisel gelişimi için değerlendiren pek çok insan var. açıkçası takdir ediyorum; çünkü ben kanepesinden kalkmayan, miskin bir ev kedisi gibiyim. evde olma, tembellik etme ihtiyacım var gibi hissediyorum...

bu hafta çok yakın bir arkadaşımın doğum gününü kutlayacağız benim de bu sene kutladığım yerde. hediyesini hiç beklemeden verdim, böyle durumlarda bekleyemiyorum bazen :)) güzel bir etek almıştım.

* * *

yeni izlediğim filmler var, şöyle bir bahsedeyim:

- the butler (2013)

başrolde forest whitaker'ı görüyoruz. 8 amerikan başkanına hizmet etmiş bir aile babasını canlandırıyor. ırkçı saldırıların, siyah ve beyazlar arasındaki gerilimin korkunç boyutlara ulaştığı dönemlerde beyaz saray'da işini son derece düzgün yapan, sevilen, güvenilir bir adam...
filmin imdb puanı 7,2. ben de 7 puan verdim. biyografi ve dram türü ilginizi çekiyorsa bu film hoşunuza gidebilir ;)

- love, rosie (2014)

5 yaşından beri birbirinin en iyi dostu olan fakat zaman içinde aralarında büyük bir çekim oluşmasına rağmen bunu bir türlü sevgililiğe dönüştürememiş ikiliyi izliyoruz. kız çok şeker, çocuk da "me before you"da oynayan yakışıklı! tatlı bir romantik komedi ama sıradan değil bana kalırsa. beni hiç sıkmadı, puanım da 7. imdb puanı 7,2.

- demain tout commence (2016)

bir anne bebeğini ateşli bir gece geçirdiği adamın kollarına bırakıp öylece gidiyor hiçbir şey demeden... genç, enerjik, bekar bir adam olan samuel çılgın ve sorumsuz davranışlarına bir son verip çocuğuna iyi bir örnek olmayı isteyen, fedakar, sevgi dolu bir baba olmayı öğreniyor. baba ve kızın biraz eğlenceli, biraz duygusal hikayesini anlatan bir film bu. ben sevdim, hatta adama bayıldım!! :)
imdb puanı 7,4. benden de helalinden bir 7 gelsin hehe

böyle işte sevgili blog! babamın horlamasını şu an salondan duyabiliyorum... dfhjgf