anladım ki; benzer yaralar insanları birbirine daha da yakınlaştırıyormuş. ondaki duyguyu görmek ve anlamak kolaylaştırıyormuş her şeyi. paylaşımlar o zaman artıyor ve o kişi senin hayatında özel bir yere sahip oluyormuş.
bu satırları sevdiğim bir dostumu düşünerek yazdım. bana sırlarını açmış, benden manevi destek beklemiş, göründüğü kadar güçlü olmadığını göstermekten çekinmemiş bir dostum için... ben onu bir süre önceye kadar gerçekten duygusuz, sert, pervasız biri sanırdım; çünkü zayıflığını, kırılganlığını gizleyen ve acılarını bastırmış birisiydi. ben ise hassaslığımı 10 km öteden dahi gösteren biriyim :)
ama hayat düz bir çizgi değil; dikenler, yokuşlar, çukurlar, çıkmazlar var. çoğu zaman kontrol etsek bile bazen sıkılıp, bazen yanılıp, bazen bahaneler bulup savruluyoruz.
bu bir deneyim, bu hepimiz için bireysel bir mücadele. yanlışlar yapabiliriz, doğrular da. bu yol maalesef bir "mutluluk" yolu değil ama mutlu olmaya çalıştığımız bir yol... planlar yapmaktan da hayaller kurmaktan da bu yüzden vazgeçemeyiz.
Çok güzel bir yazı.. kiminle aynı acıyı paylaşıyorsak ister istemez kendimizi ona daha yakın hissediyoruz.
YanıtlaSilkesinlikle... ve o zaman hissettiğimiz bağ daha özel, daha derin, daha güçlü oluyor :) çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için.
SilYazı çok güzel olmuş. Aynı duygularda yoğunlaşmak çok değerli.
YanıtlaSilçok teşekkür ederim :)
SilDost dediğin hiç görüşemesen de, görüştüğünde kaldığın yerden kopukluk olmadan aynı duyguları paylaşmaya devem edebildiğindir.
YanıtlaSilevet, hiç uzak kalmamış gibi sımsıkı ve samimi hissetmek :)
Silah ah metrobüs seni filozof yapmıııış :)
YanıtlaSilhahahaha metrobüs beni çok değiştirdi deep.
Sil